24 Şubat 2012 Cuma

Kırım Savaşı ; (1854) Artık büyük devlet olarak inisiyatifin elden çıktığı,Yaralı ve sürekli kan kaybetmekte olan aslanın neresinden ısırsak en büyük lokmayı nasıl kapsak kaygısındaki sırtlanların iradesinin altına girildiği yıllardır.
Rus çarı I.Nicola Osmanlının kısa zamanda çökeceğine dair öngörüyle politikalar üretiyor ve Rusya namına mirastan büyük payı almak istiyordu.Bu maksatla Rusya Fransayı devre dışı bırakarak İngiltereyle ortak hareket etmek için girdilerini yapar.Ancak İngilterenin cevabı ne evet ne hayırdır,aslında onunda gözü aslan payındadır.Avrupa ekonomisi sömürgecilikten gelen bedelsiz hammadde ve sanayi devriminin getirdiği imkanlarla devamlı sermaye fazlası verdiği için bu fazlalığın en karlı şekilde değerlendirileceği alan Osmanlı devletidir.Bu İngiltereyi idealler ve reel karlılık arasında seçim yapmaya zorlar yani Rusya ve Osmanlı devleti arasında.
Savaşın birde görünen sebebleri var tabiî ki.
Macar ve Polonyalılar Ruslara karşı ayaklanırlar.Resmi olarak Osmanlı toprağı olup Rusya nufuzu altında bulunan Eflak ta Rusyaya karşı ayaklanır.İsyancılar ve isyan önderleri başarılı olamıyarak Osmanlıya sığınırlar.Bitmiş denen Osmanlı tüm tehditlere rağmen isyancıları teslim etmedi.Bu davranış Avrupa kamuoyunda yankı bulduğu gibi bir sempati hali oluşmasına da sebep oldu.Ayrıca üç dinin kutsal kenti Kudüs Osmanlının eşitlik dengesiyle inananlar için serbestçe yaşatılıyordu.Rusya Osmanlının Kudüsteki Hristiyan kutsal mekanlarının kullanımı hususunda Hristiyan mezhepleri arasında kurduğu dengeyi Ortodokslar lehine bozmaya kalkınca bu davranışta Avrupa halkları arasında yankı bulmuştu.
1853 Mayısında Rusya Osmanlıya Osmanlı sınırları içindeki tüm Ortodoksların hamisi olduğuna dair anlaşmayı dikte eder.Padişah Abdülmecid Rus isteklerini kabul etsede Hariciye nazırı Mustafa Reşit paşanın başını çektiği grubun muhalefeti yüzünden Rus istekleri reddedilir.İşin tuhaf yanı Mustafa reşit Paşa İngiliz elçisinin tavsiye ve ısrarı üzerine hariciye nazırı olmuştur.İngilterenin oyununa geldiğine inanan Rus çarı Mayıs 1853 te Osmanlı devleti Rus isteklerini kabul etmediği takdirde Eflak ve Boğdanı işgal edeceğini ilan eder.Karşılık olarak İngiltere Osmanlıya destek üzere gereğinde İstanbula gelmek üzre donanmasını Çanakkaleye gönderir.Buna karşılık Rusya 2 Temmuzdan itibaren Eflak ve Boğdanı istilaya başlar.
Barış yanlısı devletlerin Viyanada toplanıp yayınladıkları bildirge İstanbul halkının Rus aleyhtarı gösterileri ışığında Osmanlı hükümeti tarafından reddedilir.Halk baskısı öyle bir hale gelir ki Osmanlı Rusyaya Eflak ve Boğdandaki askerlerini derhal geri çekmesi için çok sert bir nota verir.1853 Ekim sonunda Ömer Paşa komutasında Tuna’yı aşan Osmanlı askerleri ilk kurşunu atar ve savaşı başlatır.Aynı anda Doğu ordusu Kafkasyada Şeyh Şamilin hırpaladığı Rus kuvvetleri üzerine genel taaruza geçer.
30 Ekimde Karadenizdeki Osmanlı donanması bir baskın harekatıyla Ruslar tarafından yok edilir.İstanbulun tehdide açık hale gelmesi karşısında İngiltere ve Fransa çıkarları tehlikeye gireceği üzre Rus donanmasının Sivastopole geri dönmesi hakkında Rusyaya nota verirler.Rusyanın reddetmesi üzerine 12 martta İstanbul anlaşması İngiltere Fransa ve Osmanlı devleti arasında imzalanır ve 28 Mart 1854 de bu iki ülke Rusyaya savaş ilan eder.
Osmanlı ordusu Varna Şumnu Silistre hattında Rus ordusuyla batılıların öngörmediği bir dirayet ve inançla kora kor savaşmaktadır.İngiliz ve Fransızlar askerlerini bu hatta sürmek ister.Ancak Rusya sürpriz bir stratejik kararla Eflak ve Boğdandan çekilir.Rusların boşalttığı bölgeleri Avusturya prenslikleri işgal eder,alan tampon bir bölgeye dönüşür,Osmanlı ilerleyişi buraya dayanıp durur.Savaşın gidişatı değiştiği üzere İngiliz ve Fransız kurmayları Rus deniz gücünü yok etmek için büyük tersanelere sahip Sivastopol kentinin bulunduğu Kırım yarımadasına taşırlar.140 bin müttefik askeri Kırım’a çıkar.Görece olarak ağırlık İngiliz ve Fransız askeridir .Osmanlı asıl ağır yükü Kafkaslarda üstlenmiştir.14 Eylül 1854 te Alma ırmağı savaşında Ruslar mağlıb edilir.20 Eylülde Sivastopol kuşatılır.Savaş devam eder 2 mart 1855 Malahov güçlü Rus mevzilerinin düştüğü genel taaruz savaş sonucunun da belirleyicisidir.
İngiliz resmi tarihi 21.yy a kadar Kırım savaşında ağır İngiliz kayıplarının günahını Osmanlı askerlerine havale etmiştir.Onların kendilerine tevcih edilen görevleri yapamadığından tutunda tutmaları gereken mevzileri tutmadıklarına kadar iftiralar içeren resmi bir tarihtir bu.Ancak gene kendileri yakın zamanda harp meydanlarında yaptıkları kazılar sonucu Türklerin asla mevzilerini terk etmediklerini ,hatta Osmanlı sancaklarının yeniden Kırımda gözükmesi sebebiyle siyasi ve tarihi düşmanlıktan ötürü en yoğun Rus topçu ateşinin Türk mevzilerinde yoğunlaştığı bizzat İngiliz harp tarihi uzmanları tarafından teslim edilmiştir.Bizim ne kadar dışında ne kadar uzak olduğumuz bir tartışma değilmi.Tıpkı tarihimizle barışık olmadığımıdığımız için kulağımıza pek te çalınmamış harplerde olduğu üzre Kırımdaki Alma,İnkerman,Balaklava,Malahov muharebelerinde canını vermiş adı unutulmuş kefensiz yatan şanlı askerin mekanı cennet olsun.
Avrupalılar istenen başarının yakalandığı artık barışın konuşulması gerektiğine inanırken Osmanlı Rusyayı uzun zaman sonra kıstırdığı bu avantajlı durumda bırakmaya niyetli değildir ancak savaşı tek başına finanse edecek ekonomik dirayete de sahip değildir.Bu yüzden mecburen barışa yanaşmıştır.
Savaş sonunda toplanan Paris barış konferansını özellikle mercek altına almak gerekir.Savaşan tüm tarafların işgal ettikleri topraklardan çıkacağı,Osmanlı devletinin toprak bütünlüğünün korunacağı gibi basit ve Osmanlıya zerre yarar sağlamayan kararlar hemen çıkarken ,konferansta asıl tartışılan Osmanlıdaki Islahat hareketlerinin daha hızlı işlemesi gerekliliğidir.Adamlar bizi bizden daha fazla seviyorlar yahu,tarih boyunca .Galip devlet olarak masaya oturduğumuz halde mağlup formatında muamele görüyoruz.Bu günlere de ibret olması gerekli bir hadise Kırım savaşı.
Ancak Avrupalı Islahat Fermanınıda yeterli görmez.Paris barış konferansında sanki Kırım savaşında düşman bizmiş ve mağlup olmuşuz gibi azınlık haklarının iyileştirilmesi ve bunun Avrupalı devletler garantörlüğü altında yapılması şartlarının Osmanlı devleti tarafından imza altına alınması için müthiş bir baskı yaparlar.1 Şubat 1856 da imzalanan Viyana protokolune istinaden istanbulda toplanan İngiliz,Fransız ve Avusturya temsilcileri Osmanlı İslahat programını yapar ve hükümete dikte eder.Özellikle İngiliz elçisi Cannigin programa soktuğu çok marjinal hükümler-ki örnek vermek gerekirse isteyen müslümanın dininden ayrılmaması için baskı yapılmaması gibi-Osmanlı hükümeti tarafından reddedilsede genel hatlarıyla iç işlerinde ki teslimiyetin belgesi olarak tarihe geçer.
Kırım savaşı anlam itibariyle her alanda darboğazlar içinde olan Osmanlı devletinin 1711 Prut savaşından sonra Ruslara karşı kazandığı en büyük zaferdir.Ancak zaferin meyveleri toplanamadığı gibi Osmanlının idam fermanı dış borç batağının yani Duyunu Umumiye yani Ekonomik iflasa giden yolun başlangıcı olmuştur.
Kırım savaşının göreceli faydalarıda yok sayılamaz.Harp sahalarına haberleşme için telgraf hatları benimsenir ve telgraf icadından kısa bir süre sonra Osmanlıda kullanılamaya başlanır.Karaköy rıhtımı müttefik ikmal filosunun yükünü kaldıramayınca rıhtım büyütülür İstanbul çağdaş bir ticaret limanına kavuşur.Donanmaların güvenli seyri için 18 deniz feneri inşa edilir.Fenerbahçe ve Haydarpaşa arasında mühimmat sevkiyatı için 3 km. demiryolu inşa edilir(Bu imparatorluğun demiryoluyla ilk tanışmasıdır.)Bu savaşla beraber ilk askeri doktorluk sahra hastanesi yaralı bakımı cephede tıbbi hizmet gibi kavramlar Türk askeri literatürüne girer.Savaş sonrası boşaltılan topraklarda Rus intikamından çekinen yüzbinlerce muhacir özellikle Sivas ve Adana bölgeleriyle vesair Anadolu topraklarına yerleştirilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder