24 Şubat 2012 Cuma

I.Dünya Savaşına Girişimiz Ne basit bir ifadedir bizim bizden önceki neslin yada bizden sonraki neslin okul sıralarında öğreneceği gibi biz aslında bu savaşa girmeyecekmişizde Osmanlı ünüforması giymiş denizcilerin donattığı iki Alman gemisi gidip Odessa ve Sivastopolü bombalamış gerekçesi.Karlofçadan beri süreci izlediğimizde bunun ne kadar hafif ne kadar havada kalan bir ifade olduğunu görüyoruz.Bu bombardumana tüm Türk donanması katılmıştır yani sadece Yavuz (Goben) ve Midilli (Breslau) değil ,Samsun Bafra Taşoz ve nice donanma gemileri Sinop ve Çeşme yenilgilerinin intikamını almak ister gibi ay yıldız tapalı mermileri aynen onların daha önce yaptığı gibi tepelerinde patlatmıştır.
Ancak şu da yargılanacak bir ifadedir,Almanya yanında bu savaşa girmek.
Bu bir tercih değildi yada bir seçenek masa başında paylaşılan son Türk imparatorluğu yılana sarıldı ,ancak o günlerinde hakkını verelim can düşmanı Rusyaya bile müttefiklik teklif edildi.Ancak Türklerin kaderi egemen oldukları Arap topraklarında fosil yakıtların yani petrolün bulunmasıyla geri döndürülemez üzre değişti.Her yerden darbe aldıkları halde 93 harbinde bitti balkan harbinde bitti denen Türkler bir kez daha kendine kefen biçenleri yanıltmak için sahnediydiler.
Şahsi inancım milletimizin ne kahramanlara ne de hainlere ihtiyacı vardır.Tarih topyekün bizimdir .İhtiyacımız olan zaten genetikten kahramanlığa fedakarlığa layık bu ırkı zafere yürütecek liderdir.Bu gün de lidere olan açlığımız vakadır.Başarısızlıkları da yenilgileride bu milletin evlatlarına anlatabilmek için hainler üretmemize gerek yok ,nerede hangi taktik hatayı yaptık diye sorup hatalarımızdan derslerle uygun stratejiler üretip beyin gücümüzü özellikle yeni yetişen beyin gücümüzü alın terlerini vatanın her karış toprağına akıtmaya gönüllü yetiştirebiliyorsak aidiyetimizden gurur duyduğumuz bu Türk devleti nice destanlar yazmaya layıktır.
Bu savaş Osmanlının tasfiyesiyle sonuçlanır.Bu enkazın altından bağımsız Türkiye Atatürk önderliğinde kan ve terle büyük özverilerle kurulur.Ancak burada tuhaf olan zaten geleceği belli olan savaştan yada sonuçlarından ziyade Osmanlının neden savaşa girdiği savaşın kendisinden de öne geçmiştir.
Kabul buyrulursa Dünya savaşına giden diplomatik süreci ,Cephelerdeki imkansızlıklara rağmen fedakarlıkları ,masa başında cepheler kırılmasına rağmen asla pranga giymemiş Türklerin İstiklal yolunda Damat Ferit gibi hain oğlu hainlerin imzaladığı her şeyi kanla yırttığını yazacağız.
Tarih bizi yazdı ve yazmaya devam edecek.Türk oğlu kendi boynuna takılan kemendi çevirip o gafile takmaya her zaman muktedirdir.Yeter ki ol diyelim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder